dizileri gerçek sanmak

eskiden dizileri gerçek sanıyordum. orada çile çeken insanlara çok üzülürdüm, meğer adamlar paranin a. koyuyomus

teyzem böyleydi. hala böyle gerçi. bir keresinde yunus bülbül'ün o saçma sapan dizisini izliyordu, dizide küçük bir kız dedesiyle mi ne tartışmıştı, küçük kıza kızıyordu teyzem; "o senin deden terbiyesiz! yarın öbürsü gün koca dayağı yersen ilk yanına gelecek kişi o!" "teyze napıon? o adam o çocuğun dedesi değil" dedim. "gerçekten değil mi?" dedi. "valla değil" dedim. inanmadı.

adamın biri aşk-ı memnu dizisindeki adnan'a "eşin seni yeğeninle aldatıyor" yazılı bir not göndermiş dkdkdl

lise1/2'ye kadar falan dizilerdeki gibi böyük böyük binaları olan şirketlerde çalışacağımı düşünüyordum.

çocukluk hayalim periliçe olmaktı, bununda üstünde inanan yoktur herhalde.

sihirli annemin gerçek olmadığına kimse inandıramaz beni

Küçükken abim bir odanın köşesine tüner, kapıdan benim geçmemi bekler, ben geçerken de ellerini Sihirli Annem’deki gibi birleştirip fısıldayarak “Perihan teyze, orda mısın? Sana bir şey söylicektim” falan derdi. Ben de “Eeööhh yalancııı, uydurma yok demi öyle bi şey bi kere yokk ki” diye ellerini bozup giderdim. Bir dahaki geçişimde daha da tünemiş olarak “Perihan teyze, şüphelenmedi ama yakalandım, sonra konuşuruz” derdi. Üstüne atlardım sonra “Ya yalan söylemee” diye ağlamaklı bi hırsla dövmeye çalışırdım onu. Tüm mimiklerine kadar gözümün önüne gelir hala. Sihirli Annem izlerken, bunlar gerçekse Allah nerde acaba Allah’ı da tanıyolar mı gibi şeyler düşünüyordum bu yüzden. Sağol be abim jsjdjdj Yine de bu anım olmasa o günümün nası geçtiği aklımda kalmayacaktı. Sağol be abim:)

çocuk yaşlardayken mahalleden bi arkadaşımın sayesinde dizilerin ve filmlerin hakikati hiç de yansıtmadığını tüm çıplaklığıyla belleyen seçilmiş kişilerden biri olmuştum. gündüz vakti ateşli ateşli aşk yaşayan iki köpeği uzun süre aval aval seyredip pat diye: -sana bişi diyim mi lan, cüneyt arkın filmlerde sahiden ölmüyor he demişti. anne babamdan üvey evlat olduğumu öğrensem ancak o kadar şaşırırdım. biçareyi omuzlarından tutarak sertçe sarstım. +ne demek ölmüyor ulan! hem sen nereden biliyorsun bunu? acı acı seyretmişti çaresizliğimi. burnunu başparmağıyla karıştırmaya çalışırken hayata artık bambaşka bir gözle bakmamı sağlayacak o müthiş baklayı ağzından çıkarıvermişti: -eheh, olm gerçekten ölse bir sonraki filmde nasıl oynar adam?

Son Yaz dizisi gerçektir ve akgün gökalp taşkın bir yerlerde avellik yapıyordur

bu şey değil mi ya (bkz: kurtlar vadisi)

gerçek kardeşim. ümit özdağ obayana'nın dilek'e yavşamasını kendisine yediremediği için zafer partisi'ni kurmuştur. araştırmanı öneririm ✍🏻✍🏻✍🏻

yıllar önce shadowhunters dizisini izledikten sonra hunterların vücutlarındaki rune'ları elime koluma çizmiştim, dizi bana o kadar sarmıştı ki gerçek gibiydi.. neyse iyiyim. (beraber parabatai gorsel dövmesi yaptıracak arkadaş çalışmalarım devam ediyor sdjfdsfsjfj)

gerçekler aslında dizi gibidir. bazılarımız bu gerçekleri film gibi izliyoruz